SULTAN AHMET CAMİİ
Turistlerin uğrak noktası Sultan Ahmet...Ağaçlar,fıskiye,insanlar,dünyanın her noktasından gelen otobüsler,ben geliyorum diyen bahar ve altı minaresiyle o muhteşem Sultan Ahmet Camii...
AYASOFYA
M.S 532-537 yılları arasında yapılmış olan Ayasofya...Son derece heybetli bir yapı ama içine girdiğimde biraz hayal kırıklığına uğramıştım.Daha sonra defalarca girdim içine.Kendi kendime sordum:Acaba Ayasofya'yı Ayasofya yapan neydi? Belki eski oluşu...Belki müslüman olmam nedeniyle bana hitap etmiyor ya da ben tarihten ve sanattan hiç anlamıyorum.Turistlerin ona karşı farklı bir ilgi beslediklerini de görebiliyordum.Ama her şeye rağmen Ayasofya'da beni etkileyen birşey vardı:Ayasofyanın üst katına çıkmak için kulanılan,irice taşlardan yapılmış ve zamanla kayganlaşmış taşlardan oluşan dolambaçlı rampa...Düşmemek için çaba sarfetmek zorundasınız ordan çıkarken.Ama buranın beni etkilemesinde belkide en önemli faktör bu yolun tıpkı bir mağara atmosferini yaşatmasıdır insanlara.Çeşitli milletlerden insanların bu dar,yarı aydınlık ve kaygan yolda ilerlerken zevk adıkları yüzlerinden okunuyordu .
İSTANBUL ÜNİVERSTESİ GİRİŞ KAPISI
İstanbul üniversitesi'nin görkemli giriş kapısı...Bu kapıyı haber bültenlerinde sıkça görürsünüz.Çünkü bu kapı gösteri yapmak isteyenlerin vazgeçilmez adresidir.En çok garibime gidense sanki anlaşmışçasına zıt görüşlerin sırayla gösteri yapmaları.Belki de karşı tarafın hamlesine cevap verme isteğidir grupları bu davranış içine sokan.Artık o kadar alıştım ki burdaki gösterilerre,protestolara;gördüğümde aaaa gösteri yapıyorlar bile diyemiyorum.
Bu kapıdan geçmek isteyip de geçemeyen bir çok insan vardır.Ama bu kapıdan geçeceğini sanıp da geçemeyen birçok insan var.Çünkü İstanbul Üniversitesinin dahiane bir uygulaması var.Bu uygulama bir fakültenin öğrencisinin başka bir fakülteye girememesi gibi hiç bir mantık çerçevesi içinde yorumlanamayacak bir uygulama.Bu kapıdan girdiğinizde sizi Siyasal Bilgiler,İktisat ve Hukuk fakültesi bekliyor.Daha doğrusu bekliyormuş.Ben eğitim fakültesinde okuduğum için görmedim.Eğer hedefiniz bu fakültelerden birinde okumaksa bu kapıdan girmeniz mümkün.
BAHAR GELDİ ÖRDEKLER ENERJİ DOLU
Elimde fotoğraf makinesi ve fotoğraf yarışması için bir kare arıyorum.Tabi güzel kare ha deyince bulunmuyor.Dolmabahçe Sarayı'nın çok yakınında oluyor ördeklerin bu soyunu devan ettirme çabaları.Burdan geçerken bu olayı gördüm ve çekip çekmemek konusunda karar veremedim insanların ohaaa diyeceğini düşünerek.Tam o sırada sağıma baktım.Biri 30 diğeri 40 yaşlarında iki adam bu sahneye kahkahalar içinde gülüyor.Bende insanların komiğine gittiğini gördüğüm için bastım deklanşöre.Zaten sanatta cesur olmak gerekir.Şimdi bu fotoğrafı yarışmaya verip vermediğimi merak edeceksiniz.Burası Türkiye ve ben henüz o kadar cesur değilim.
ÇAYCUMA'DA KAR
Bakın kar son derece sıradan bir yerin ne kadar da güzel görünmesini sağlayabiliyor.
GÖKKUŞAĞI
Burası yukarıda gördüğünüz o karlı manzaranın çekilmiş olduğu yer.Bir sonbahar gününde yaprakları dökülmüş kavak ağaçları ve bulutlu bir hava...Hafif hafif yağmur çiseliyor.Buraya kadar hiç de renkli bir kare değil bu kare.Ama ortada gökkuşağı belirince işin rengi değişiyor.